Top Nav

Blockchain Taşımacılık Endüstrisini Eski İhtişamlı Günlerine Döndürebilir

Mar 16, 2018 0 comments
Bazen bir teknoloji akımı o kadar abartılır ki gerçeğin dışına çıkar ve kendi ütopyasını yaratır. Blockchain için de durum aynen böyle. Blockchain'i konuşurken elimizi taşın altına koyup tüm bu gerçekleri de konuşma noktasına geldik ki bu gerçeklerden biri de blockchain'in her sektörde uygulanabilir olmaması. Ancak konu taşımacılık endüstrisi olunca durum hiç de böyle değil.

Taşımacılık, oldukça büyük bir endüstri. Amerikan Tır Taşımacılığı Birliği'ne göre tırlar, ülke yükünün yaklaşık %70'ini taşıyor. Birlik, 2015 yılında tır taşımacılığı ile elde edilen gelirin 726.4 milyar dolar olduğunu ve bunun da ülkedeki total nakliye gelirinin yüzde %81.5'ine tekabül ettiğini belirtiyor. Durum böyle olunca sektörün kanayan yaralarını kapatmak için yeni teknolojiler önem kazanıyor ve aksiyonlar da hızla alınıyor. Blockchain de bu konuda üzerine kafa yorulan teknolojilerden bir tanesi. Yeni kurulan "Blockchain in Transport Alliance (BiTA)" yani "Blockchain Taşımacılık İttifakı" adlı oluşum, taşımacılık endüstrisinin en uzlaşılmaz sorunlarını blockchain'le çözmek için uğraşıyor. BİTA şimdiden UPS'ten DAT'a kadar 1000'den fazla üyelik başvurusu almış.

Tır Taşımacılığı için Gizli Blockchain

İş dünyası içerisinde blockchain; işlemleri kaydeden, mal varlıklarının izlenme sürecini hızlandıran ve paylaşıma açık bir muhasebe defteri gibidir. Bu defterdeki mal varlığı bir tır gibi somut olabilirken sigorta gibi soyut bir parayı da ifade edebilir. Bitcoin gibi kripto para birimlerini destekleyen blockchain, bugün dünya çapında milyonlarca kullanıcıya sahip ve herkese açık. BİTA Amerika'da bu teknolojiyi, üye şirketler için lojistik yönetimi, mal varlığı takibi ve sisteme uygun diğer her türlü işlemde kullanılmak üzere gizli ve ortak bir ağ olarak hayata geçirmeyi amaçlıyor.

Neden İhtiyaç Var?

Tır taşımacılığı günümüzde verimsiz bir endüstri haline geldi. Üreticiler, mallarını taşımak için kamyon bulmakta zorlanıyorlar. Üstelik bu, iş isteyen tır şoförü az olduğu için değil. Tır şoförleri, kısmi dolu ya da tamamen boş kamyonlarıyla 29 milyar milden fazla yol gitmek zorunda kalıyorlar. Birliğe göre bugün Amerika'da yaklaşık 1.5 milyon şirket, 3.5 milyon tır şoförüne iş sağlıyor. Ancak bu şirketlerin %90'ı altı ya da daha az kamyona sahip. Muazzam şekilde parçalanmış bir endüstri düşünün. İşte tam da bu noktada, bu ayrık parçaları birleştirip nakliyeci taleplerini taşıyıcı arzları ile eşleştirecek bir ağa ihtiyaç var.

Sistemin Oturması Nelere Bağlı?

1.  Karşılıklı Güven Ortamı: Blockchain, kriptografi ile güvenliğini sağlar. Blockchain'e girilen veriler değiştirilemez veya kendiliğinden bozulamaz. Dahası bilgiyi onaylama sorumluluğu tek bir merkezde değildir. Sistemin güzel yanı da budur aslında. Ancak genel güvenliğin yanı sıra en başta buraya girilen verilere güvenmemiz gerekir. Örneğin bazı üreticiler, nakliye firmasına mallarını teslim etmeden önce belirli bir sigorta limitinde güvenceleri olmasını bekler. Eğer bir nakliyeci blockchain'e "sigortamız var" bilgisi girerse, üretici de bu bilginin doğru olduğunu düşünmelidir. Bu konuda Jonathan Salama'nın* yapıcı bir önerisi bulunuyor. Salama, güvenilir veri kaynaklarının birbirine bağlanması gerektiğini belirtiyor. Örneğin Salama'ya göre bir taşıyıcının tatmin edici bir sigorta poliçesi olduğundan emin olmak için, blockchain'in doğrudan sigorta şirketlerine bağlanması gerektiğine inanıyor.

2. Teknolojik Altyapı: Blockchain'in tır taşımacılığında kullanılabilmesi adına gerekli olan teknolojik altyapıyı sağlamanın yolu küçük işletmelerin güçlerini birleştirmesinden geçiyor. ABD'deki kamyon şirketlerinin %90'ının altı veya daha az kamyonu olduğunu söylemiştik. Bunların hepsi küçük işletmeler. Yeni bir teknoloji satın almak ve onu kullanabilmek bu tarz işletmeler için pek de kolay bir durum değil. Kolay olmadığının bir örneği "Elektronik Kayıt Cihazı" projesinde çok yakın zamanda yaşandı. ABD Ulaştırma Bakanlığı, uluslararası ticarette yer alan ticari motorlu taşıt sürücülerinin güvenli bir yolculuk geçirmelerini sağlamak için, araçlarını durmaksızın (mola vermeden) sürmelerini engellemek amacıyla araçlara elektronik kayıt cihazı yerleştirilmesini talep etti. Aralık 2017'nin son ayında 1.600 filonun sadece %37'si bu kurala uymuştu. Yani blockchain geçişinde, teknoloji bariyerini aşmak en zor görevlerden biri olarak öne çıkıyor.

3. Standardizasyon Gerekliliği: Tır taşımacılığına dair yürütülecek blockchain sisteminde tüm katılımcılar, verilerini nasıl işleyeceklerini belirlemeli ve bunu kabul etmelidir. Veri standardizasyonu kolay bir iş değil. Buna, blockchain sisteminin henüz emekleyen bir bebek evresinde olduğu gerçeğini ekleyince iş daha da zorlaşıyor. Bu konuyu BiTA da fark etmiş ve sorunu tartışma konuları arasına eklemişler.

Salama, eğer bu üç şey gerçekleşirse blockchain'in tır taşımacılığı sektöründe hayata geçmesinin mümkün olduğuna ve bunun son derece faydalı bir iş olacağına inanıyor. Tomurcuklanan her teknoloji kendini kanıtlayacağı bir döneme girer. Biz de Salama'ya katılıyor ve blockchain'in kendini kanıtlamaya başlayacağı o döneme girdiğine inanıyoruz. Eğer sistem gerçekten iyi planlanırsa oldukça ilginç bir sektörde blockchain'in havalı bir kelime olmaktan çıkıp ete kemiğe büründüğünü görebileceğiz.

*Jonathan Salama, NYC merkezli bir dijital kamyon pazarı olan Transfix'te baş teknoloji yetkilisidir.

Tags: Blockchain, Tır, Taşımacılık, Nakliye, Amerika, BİTA, Bitcoin

Bunlar da İlginizi Çekebilir

{{posts[0].title}}

{{posts[0].date}} {{posts[0].commentsNum}} {{messages_comments}}

{{posts[1].title}}

{{posts[1].date}} {{posts[1].commentsNum}} {{messages_comments}}

{{posts[2].title}}

{{posts[2].date}} {{posts[2].commentsNum}} {{messages_comments}}

{{posts[3].title}}

{{posts[3].date}} {{posts[3].commentsNum}} {{messages_comments}}

Bize Yazın