Daha Fazla İnovasyon
Özgür Demirtaş’ı, yeniliğe olan inancı ve geleceğe yönelik aksiyonlara verdiği önemle tanıyoruz. Kendisinin sadece Twitter hesabını takip etmek ve paylaştığı videoları izlemek bile bu konuda size fikir verebilir. Her fırsatta çağı kaçırmamak ve geleceğe yatırım yapmak gerektiğine vurgu yapan Demirtaş’ın Akbank ailesine katılması; bankada teknolojik, dijital ve inovatif bir reform sürecinin başlangıcına işaret edebilir.Dışarıdan Bir Göz
Akademik bir kariyere sahip olan Özgür Demirtaş, hem Akbank oluşumunun hem de sektörün dışından biri olarak bankaya bir dış göz katkısı sağlayabilir. Kurum dışından, bilinçli, uzmanlığı finans alanı olan biri, 7-24 işin içinde olan bir ekibe nazaran hiç görülmemiş noktaları görebilir, farklı içgörüleri ortaya çıkarabilir. Hele ki bu kişi, dünyayı ve trendleri sürekli takip eden bir eğitimci ise sağlayacağı katkı çok daha değerli olmakta.Fintechler İle Daha Yakın İlişkiler
Bilim kurguya gönül vermiş, en sevdiği diziler Black Mirror, Westworld ve Battlestar Galactica olan Özgür Demirtaş, gerek konuşmalarında gerekse de paylaşımlarında sıklıkla yapay zeka ve robot teknoloji gibi günümüz nimetlerinin öneminden bahsediyor. Bugün bankaların da gündeminde yer alan bu teknolojiler, Demirtaş’ın önderliğinde fintechler vasıtasıyla Akbank’ın bünyesine entegre edilebilir. Eminiz ki Özgür hoca, Yönetim Kurulu’nda yer aldığı bankaya gelecek öngörüleri doğrultusunda bir yol haritası çizecektir.Olumlu Kamuoyu İmajı
Bugün Özgür Demirtaş, akademisyenlik kimliğinin ötesinde kamuoyu nezdinde duruşu ve çizgisiyle de büyük oranda kabul görmeyi başarmış bir kişi. Bir finans kurumunun yönetimine, Türkiye’nin en önemli üniversiteleri arasında yer alan Sabancı Üniversitesi’nden çok değerli bir profesörü getirmek elbette imaj anlamında da olumlu geri dönüşler sağlayacaktır.Kötü Senaryo: Kurumsal Sindirme
Özgür Demirtaş’ın Akbank’a birçok anlamda değer katacağı kesin. Ancak sektörün karanlık (kaba ifadeyle fosil) tarafı da onda iz bırakabilir ve hayal kırıklıklarına sebep olabilir. Kabul edelim ki finans sektörü, kendi içerisinde bir durağanlığa ve memuriyet zihniyetine sahip. Bunun üzerine kurumsal hayatın magazin yönünü de katarsak işler kimi zaman çok can sıkıcı olabiliyor. Bu tarz ortamlarda dijital dönüşüm ve geleceğe hazırlanma gibi konularda yol alabilmek pek de kolay olmuyor. Demirtaş’ın bu dark side ile hiç tanışmamasını ve ağır kurumsal kültürden etkilenmemesini diliyoruz.Akbank’ın, yönetim kadrosuna geleceğe yönelik çok değerli bir transfer yaptığını düşünüyoruz. Gelecek süreçte bankayı çok daha farklı bir gözle takip edeceğiz. Hayırlı olsun diyoruz.
Tags: Akbank, Özgür Demirtaş, Yönetim Kurulu, Sabancı Üniversitesi, Finans, Profesör