Top Nav

Bir mektup: Facebook, nefretle mücadeleden korkuyor [özel haber]

Eyl 15, 2020 0 comments
Haberin Özeti
Washington Post, geçtiğimiz günlerde Facebook içinde yankı uyandıran bir istifa mektubunu dışarıya sızdırdı. Mektupta, görevinden istifa eden Ashok Chandwaney adlı mühendis, Facebook’a nefretle mücadele konusunda önemli suçlamalarda bulunuyordu. Chandwaney, Facebook’un nefretle mücadeleden korktuğunu dile getirirken, sorumluluktan kaçmanın gelecek süreçte şirketin başına dertler açacağını belirtiyor. Facebook'un nefret ve bunun sonuçları hakkında kamuoyuna açıklanmış bir metriğinin bulunmadığı da söyleyen Chandwaney, şirketin bu konuda yapılacak aksiyonları bildiğini ancak bunları yapmamayı tercih ettiğini söylüyor. Facebook’ta beş yıl görev alan Ashok Chandwaney’in mektubundan daha fazla satır başını içeriğimizin uzun versiyonunda bulabilirsiniz.


Sizce nefretle mücadele söz konusu olduğunda Facebook, her yerde gururla bahsettiği değerlerine uygun hareket ediyor mu? Son 5 yılını şirkette mühendis olarak geçiren Ashok Chandwaney’e göre bu sorunun yanıtı kesinlikle “hayır”.

Ünlü Amerikalı yayın organı Washington Post, geçtiğimiz günlerde Facebook içinde yankı uyandıran bir istifa mektubunu dışarıya sızdırdı. Mektupta, görevinden istifa eden Ashok Chandwaney adlı mühendis, Facebook’a nefretle mücadele konusunda önemli suçlamalarda bulunuyordu.

Mektubun analizi

Chandwaney imzalı istifa mektubunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Chandwaney, mektubunda açık bir şekilde Facebook’un, kullanıcılara resmettiği değerler dünyasına uygun bir şekilde hareket etmediğini dile getiriyor. Bu değerlerin başında ise nefretle mücadele geliyor.

Mektubun genelinde açık, doğrudan ve keskin bir dil kullanılıyor. Chandwaney, Facebook’un tarihin yanlış tarafında olmayı seçtiğini belirtiyor. Bunun rastgele bir tercih değil bilinçli bir seçim olduğunun da altını çiziyor. Eski şirket mühendisine göre Facebook’un bugüne kadar nefret konusunda aldığı aksiyonlar ise yeterli ve samimi değil. Chandwaney; harekete geçmenin, pahalı ve karmaşık olduğunu, Facebook’un da buna yanaşmadığını dile getiriyor.

Ölçmezseniz, yönetemezsiniz.

Facebook'un nefret ve bunun sonuçları hakkında kamuoyuna açıklanmış bir ölçütü, metriği bulunmuyor. Durum böyle olunca Facebook için nefretle mücadelede ancak varsayımsal bir ilerlemeden bahsetmek mümkün olabilir. Ve tabiki platformdaki nefretin neden olduğu taciz ve ölüm vakalarından.

   
Hepimizin kullandığı, dünyanın en büyük sosyal ağına dair içeriden bir sesten bunları duymak endişe verici. Chandwaney, nefret konusunda Facebook’un yapılacak en doğru aksiyonları bildiğini ancak bunları yapmamayı tercih ettiğini söylüyor. Gerçekten de öyle. Bir düşünün. Facebook, birçok hassas konuda oldukça hızlı hareket ediyor, önemli aksiyonlar alıyor ve olayların sonuçlarıyla ilgileniyor. Ancak konu nefret olduğunda mecranın hamleleri oldukça çekingen ve yavaş kalıyor. Yakın zamanlı basit bir örnek konuyu daha net anlamanızı sağlayacaktır: Geçtiğimiz haftalarda ABD Başkanı Donald Trump'ın siyahların hakları için mücadele veren gruplara yönelik paylaşımını kaldırmayan Facebook, "tehlikeli" başka paylaşımların önünü açtığı gerekçesiyle eleştirilerin hedefi haline gelmişti.

Çanlar Facebook için çalıyor

Chandwaney, mektubunda Facebook'un harekete geçme konusundaki başarısızlığının şirketin başına dertler açacağını belirtiyor. Burada sorulması gereken soru ise şu: Amerika’da sosyal mecralara yönelik yapılacak düzenlemeler, neleri ve hangi durumları kapsayacak? Chandwaney’e göre sonuç ne olursa olsun sorumluluktan kaçmanın Facebook için işleri daha da kötüleştireceğini dile getiriyor.

Mektuptan çıkarılacak 2 ders

Öncelikle mektubun hakkını vermek gerek. Chandwaney, gerilimin ağırlıkta olduğu bir mektupta, iletişim derslerinde okutulacak netlikte ve açıklıkta bir hitap tonu kullanıyor. Anlatmak istediklerini net bir şekilde ortaya koyuyor ve bahsettiği durumları açıkça belgeliyor. Kahramanımız, mektup boyunca olumsuz bir ruh halinde ancak kesinlikle duygusal değil. Yazması zor bir mektubunuz varsa Chandwaney’in mektubu size yol gösterebilir. 


İkinci ders ise Facebook’un mühendisleriyle ilgili. Sosyal ağın tüm mühendisleri bu denli sağduyulu ve ileri görüşlü olsaydı neler olabileceğini bir düşünün. Şirketin değişmesi gerekecekti. Bilirsiniz, kararlı bir mühendisi görüşünden döndürmek kolay değildir. Bugün Google çalışanlarının, şirketlerinin savaş ve hükümetle ilişkiler gibi bazı hassas konularda aldığı kararlara az da olsa etki edebildiğini ve bu konularda tavır koyabildiğini biliyoruz. 

Bugüne kadar yaşanan çeşitli olaylardan ve Chandwaney’in mektubundan, Facebook’un nefretle mücadeleden korktuğu ve olaylara karşı bu doğrultuda pozisyonlar aldığı net bir şekilde görülüyor. Şirket, Twitter’ın yaptığı gibi nefrete karşı çıkarsa başına gelebileceklerden endişe ediyor. Doğru olanı yapsaydı pek çok kişiyi üzeceğini biliyor. Bunlar arasında düzenleyici kurumlar ve ABD Başkanı Trump gibi çevreler yer alıyor. Patron Mark Zuckerberg; hiçbir politikanın, inşa ettiği yüce algoritmanın zarafetine müdahale etmediğinden emin olmak istiyor. Tabii harekete geçmemenin, ülkenin parçalanmasına neden olması halinde bu stratejisinin ne kadar işe yarayacağını şüphesiz ki hesaba katmıyor.

Tags: Dünya, Sosyal Ağlar, Güvenlik, Yaşam

Bunlar da İlginizi Çekebilir

{{posts[0].title}}

{{posts[0].date}} {{posts[0].commentsNum}} {{messages_comments}}

{{posts[1].title}}

{{posts[1].date}} {{posts[1].commentsNum}} {{messages_comments}}

{{posts[2].title}}

{{posts[2].date}} {{posts[2].commentsNum}} {{messages_comments}}

{{posts[3].title}}

{{posts[3].date}} {{posts[3].commentsNum}} {{messages_comments}}

Bize Yazın