Günümüzde dijital bankacılık evrim geçirmeye devam ediyor ve tüketiciler her zamankinden daha fazla online finansal işlem yapıyor. PYMNTS'nin araştırmasına göre sürekli güvenlik tehditleri karşısında, her iki ABD’li tüketiciden biri, bankalarının özellikle rutin olmayan işlemler için ek güvenlik önlemleri sunması gerektiğini söylüyor. Katılımcıların çoğu (%83), finansal kurumlarının sağladığı güvenlik düzeyinden genel olarak memnun hissettiğini söylese de gerçek bu şekilde.
Başka bir ifade ile; bankalar, müşterilerinin temel çevrimiçi güvenlik beklentilerini karşılama eğiliminde, ancak müşterilerin tercih ettiği güvenlik seçeneklerini ve özelliklerini sunma konusunda yetersiz kalıyorlar.
Kimlik doğrulama gelişiminin itici gücü, ABD'li tüketicilerin büyük bir kısmının artık banka hesaplarına bilgisayar yerine akıllı telefonlar aracılığıyla erişmeyi tercih etmesinden kaynaklanıyor. Araştırmaya katılanların çoğu (%57) akıllı telefonlarını ve kişisel bilgisayarlarını çevrimiçi finansal faaliyetlerde bulunmak için eşit derecede güvenli görüyor.
PYMNTS’ın araştırması, biyometrik doğrulamanın, ABD'li tüketicilerin yarısından fazlası için en çok tercih edilen kimlik doğrulama yöntemi olduğunu ortaya koyuyor. Biyometrik kimlik doğrulama ile geleneksel kimlik doğrulama çözümleri arasındaki giderek büyüyen uçurumun altında, çoğu modern tüketicinin artık akıllı telefonların rahatlıkla sağladığı biyometrik araçları, bir işlemi doğrulamanın en güvenli yolu olarak görmesi gerçeği yatıyor.
Araştırma sonuçlarına göre biyometri yöntemini kullanan tüketicilerin %52'si diğer doğrulama yöntemlerine nazaran biyometriyi tercih ettiğini belirtiyor. Ayrıca katılımcıların sadece %25’i geleneksel parolalar konusunda olumlu düşünüyor.
Özetlemek gerekirse; bankaların müşteri memnuniyetini sürdürmesi ve müşterilerini uzun süreler boyunca elinde tutabilmesi için onların en çok tercih ettiği, yeni nesil dolandırıcılık önleme ve kimlik doğrulama çözümlerini yapılarına entegre etmeleri gerekiyor.