Ülke olarak acı ve hüzün dolu bir güne uyandık. Kahramanmaraş ve Gaziantep merkezli depremler, bizlere bir kez daha hayatlarımızın gerçeğini hatırlattı: Bir deprem ülkesiyiz, bundan kaçışımız yok, ona adapte olmalıyız. Depremin acısını, el birliği ile hafifletmek mümkün. Bunun için hayatın her alanından kişinin, organizasyonun ve kurumun elini taşın altına koyması şart. Bu yapılardan biri de şüphesiz ki
bankacılık sektörü. Peki ülkemizin en güçlü sektörlerinden birini oluşturan bankalar, deprem dönemlerinde yaralarımızı sarmamıza nasıl yardımcı olabilir? Gelin, yaşanmış geçmiş olaylardan da yola çıkarak hazırladığımız, deprem dönemlerinde bankaların üstlenebileceği çeşitli görevlere yakından bakalım.
Çadır bankalar
2008 yılında Çin’de gerçekleşen ve yaklaşık 70 bin kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan deprem faciasında, afet bölgelerine kurulan çadır bankalar, depremzedelerin finansal hizmetlere erişmelerinde ve acil mali ihtiyaçlarını gidermelerinde önemli görevler üstlendi. Bu doğrultuda çadır bankaların yanısıra geçtiğimiz günlerde sizlere
bahsettiğimiz taşınabilir banka şubeleri de ihtiyacı karşılayabilir. Bankalar böyle zorlu günlerde, deprem bölgelerine bu tarz çadır veya taşınabilir banka şubeleri kurabilir ve bu sayede depremzedelere bir nebze de olsa yardım edebilir.
Mobil ATM’ler
Nakit ihtiyacı, afet dönemlerinde öne çıkan ihtiyaçlar arasında yer alıyor. Dış dünya ile etkileşimin azaldığı ve birçok gereksinime erişimin güçleştiği bu dönemlerde bankalar afet bölgelerine kuracakları mobil ATM’ler ile afetzedelerin nakit paraya olan erişimini kolaylaştırabilir. Bu doğrultuda daha önce örneklerini sıklıkla gördüğümüz tır, kamyonet ve benzeri araçlar ile sağlanacak mobil ATM hizmeti oldukça değerli olacaktır.
Borçlara erteleme
Deprem sürecinde yaşamın, afetzedeler için hiç olmadığı kadar zorlaşacağı su götürmez bir gerçek. Öyle ki bu zorluklar depremin ardından uzun bir süre daha devam edecektir. Evini, arabasını ve hatta yakınlarını kaybedenlerin düşünmesi gereken en son konulardan biri ise maddi durumlar olmalıdır. Bu gerçek ışığında bankaların, depremden etkilenenlere ait borçları ertelemeleri bu kişilere maddi ve manevi anlamda moral ve destek sağlayacaktır.
Araçlı hizmetler
Bankacılık hizmetini araçlar vasıtası ile zor durumdaki kişilere ulaştırmak, deprem döneminde bankaların başvuracağı bir yöntem olabilir. Sınırlı banka personelinin yer alacağı bu araçlar, zor durumdaki kişileri ev ve hastane gibi yerlerde ziyaret ederek finansal ihtiyaçları için bu kişilere destek sağlayabilir. Maliyet gibi zorlukları nedeniyle kısa süreliğine sürdürülebilecek olan bu hizmet, özellikle depremin ilk günlerinde çok faydalı olacaktır.
Yapılanma kredileri
Yıkılan evler, okullar, sağlık kuruluşları ve çok daha fazla yapı düşünüldüğünde afet bölgeleri, depremin ardından hızlı bir şekilde yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyacaktır. Yaşamın normale dönmesi için de oldukça önemli olan bu yapılanma çalışmaları, bankaların sağlayacağı krediler ile hızlı ve kolay bir şekilde yürütülebilir. Nepal’de 25 Nisan 2015 ile 12 Mayıs 2015 tarihlerinde meydana gelen ve 9 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan depremlerin ardından Asya Kalkınma Bankası (
ADB), Nepal hükümeti ile işbirliği yapmış, uygun krediler oluşturulmuş ve bölgenin hızlı bir şekilde yapılanması sağlanmıştı.
Öncelikli hizmet
İşlem yoğunluklarının oluşabildiği bankacılık hizmetleri için deprem dönemlerinde afet bölgelerinden işlem yapanlara çağrı merkezi ve dijital şube gibi kanallarda öncelikli hizmet sağlamak, bu kişilere bir nebze de olsa katkı sağlayabilir. Sorunları oldukça çok olan, belki kısıtlı zamana sahip ve aciliyetleri çok fazla olan afetzedelere yönelik bir hizmet öncelik düzenlemesi, bankaları zorlamayacağı gibi yaraları sarmada da önemli bir rol üstlenecektir.