top of page

Silikon Vadisini dolandıran kadın girişimci Anna Delvey kimdir?



2013-2017 yılları arasında New York’ta çok ilginç ve parlak bir dolandırıcılık yaşandı. Üstelik bu dolandırıcılık, girişim kurma hayali olan Rus asıllı bir kadın tarafından yapıldı. Bahsettiğimiz kadın kendini tanıttığı ismiyle Anna Delvey! Bu yıl Netflix’te yayınlanan dizisiyle kendinden epey söz ettiren Anna Delvey aslında kimdi ve bu kadının gerçek öyküsü neydi? New York sosyetesi dahil Silikon Vadisini bile dolandırdığı düşünülen bu kadının hikayesine gelin birlikte bakalım.


Gerçek ismi ve kökeni


Anna, kendini Delvey soyadı ile tanıtsa da aslında o Rus asıllı bir soyada sahip. Gerçek ismiyle Anna Sorokin, Rusya’dan büyük umutlarla Almanya’ya göçen bir ailenin kızı. 1991 yılında işçi sınıfı bir Rus kasabasında doğan Anna, daima sessiz ve sakin bir çocuk olarak görülüyordu. Maddi durumları kötü olan aile kendini finanse ettirmek umuduyla Almanya’ya göç etti. O dönemler Almanya’da göçmenlere karşı pek iyi tutumlar sergilenmiyordu. Anna, kendini dışlanmış ve farklı hissediyordu. Ancak Anna’nın asıl farkı parlak zihni ve modaya olan ilgisiydi. Genç bir yetişkin haline geldiğinde Vogue, LiveJournal ve çeşitli moda bloglarını saplantılı bir şekilde takip ediyordu. Bu ilgisi, babasını pahalı marka elbiseler alması için epey bir masrafın altına sokuyordu. Kısa sürede kendi lisesinde bir moda ikonu haline geldi.


EÄŸitimi ve mesleÄŸi


Anna, 2011’de Central Saint Martins sanat okuluna gitmek içinLondra’ya taşındı ancak burada uzun süre tutunamadı. Almanya’ya dönen Anna, modanın kalbi olan Paris’e taşınmak için ailesini ikna etti. Fransız bir moda dergisi olan Purple’da yaptığı stajda aylık 400 € kazanıyordu ve kirasını ailesi karşılıyordu. Bu dönem Anna, Sorokin yerine annesinin kızlık soyadı olduğunu iddia ettiği Delvey soyadını kullanmaya başladı. Aslında tabii ki böyle bir soyad yoktu. Anna’nın Paris’ten sonraki durağı New York oldu. Paris’in kendine özgü insanları ile anlaşamayan Anna, New York’ta daha kolay arkadaş edinebildiğini fark etti ve Purple’ın New York’taki ofisine transfer oldu. Çalıştığı yer, yüksek moda zevkleri ve parlak zekası sayesinde Anna kısa sürede kapalı bir toplum olan New York sosyetesinin içine sızmayı başardı.



Anna Delvey Vakfı Girişimi


Anna, Purple’dan ayrıldıktan sonra ‘‘Anna Delvey Vakfı’’ adında özel üyelere hizmet veren bir sanat kulübü kurma fikrini ortaya attı. Ancak kendi sosyal çevresindeki zengin üyelerden fon almayı başaramadı. Bu süre boyunca lüks hayatını sürdürebilmek için Almanya’da yüklü bir fonu olduğunu söyleyerek birçok insanı soylu ve zengin bir aileden geldiğine inandırdı. Anna, başka yollar ararken ADV (Anna Delvey Vakfı) için gerçekten ayakları yere basan bir iş planı ortaya çıkardı. Bu plan, RFR Holdings’e ait 6 katlı ve 45.000 metrekarelik Church Missions House’u bir etkinlik ve sanat stüdyosu olarak kiralamayı da içeriyordu. Anna, ünlü mimar Santiago Calatrava’nın oğlundan planlama yardımı alıyordu. Her şey plana göre ilerliyordu. İş planına göre 40 milyon dolarlık bir krediyle Anna hayalindeki vakfı kurabilecekti. Tüm ünlü sanatçılar, mimarlar, büyük işadamları bu işin içindeydi ve gerçekten Anna’ya inanmışlardı.


Unutulan ve ödenmeyen paralar


Anna, 2014 yazında Montauk, New York’ta bir otelin partisinde zengin mirasçı kozunu oynuyordu ve katılanlara ne kadar zengin olduğunu giydiği kıyafetler, harcadığı paralarla gösteriş yaparak anlatıyordu. Ancak gecenin sonunda daima uyuyacak bir yer arıyordu. O gecenin sabahında bir arabada uyurken bulundu. Tanıdığı az kişiyi davet ederek partiler düzenliyor ve hesabı arkadaşlarına ödetiyordu. Babasının ona para göndermediğini ve fonunun yakında yatacağını söylüyordu. Herkes ona inanıyordu çünkü inanmaları için sebepleri vardı. Anna, 2015 yılında bir akşam yemeğinde sanat koleksiyoncusu Michael Xufu Huang ile tanıştı. Huang, Venedik Bienali’ne katılacaktı ve Anna da onunla gelip gelemeyeceğini sordu. Huang, Anna için uçuş ve otel odası rezerve etti. Ancak döndüklerinde Anna, unutmuş gibi yaparak Huang’a hiç ödeme yapmadı. Anna, buna benzer birçok olayla lüks yaşamını sürdürmeye devam etti.



Sosyal sınıfların açığı


Kimse zenginlerden kredi kartı isteyemez, bir şekilde ödeyeceklerine inanırlar. Onları para ödeme gibi gereksiz zahmetlerden kurtarırlar. Bir garsonun gelip bu şekilde ödeme istemesi oldukça ayıp sayılır. Anna, bu açığı fark etmişti ve kendi çıkarına kullanmıştı. Bu yöntemi kullanarak özel bir jet bile kiralamıştı. Yakın arkadaşlarını götürdüğü Marakeş’te en pahalı suiti kiralayıp ödemesini yakın arkadaşlarından birinin şirket kartıyla yaptırmıştı. Anna’nın sonunu getiren de bu olay oldu. Yakın arkadaşı Rachel, bu durumu polise bildirip Anna’nın tutuklanmasını sağladı. Rachel, Anna’yı tutuklattıktan sonra yaşadığı travmayı Vanity Fair’de yazdı, abcNews ile röportaj yaptı. İnsanların oldukça ilgisini çeken hikaye sayesinde Rachel binlerce dolar kazandı. İşin ilginç yanı Anna, birçok dolandırılma suçundan yargılanıyordu. Bunların içlerinden beraat ettiği suçlardan biri Rachel’a ödettiği otel masrafıydı. Anna’nın giysileri mahkeme boyunca @annadelveycourtlooks Instagram hesabında yayınlandı.


ADV gerçek mi yalan mı?


Anna, birçok insanı dolandırmış olsa da sosyal sınıflar arasındaki ayrımcılığın gerçek olduğunu ortaya çıkaran bir hikayeye imza attı. Birçoğumuzun zeka ve çok çalışma ile açamayacağı kapıların, iyi moda bilgisi ve marka elbiselerle nasıl açılacağını gösterdi. Üstelik Anna, ADV’yi açmaya gerçekten çok yakındı. Eğer mirasçı olduğuna dair belgeleri bir şekilde kanıtlayabilseydi bugün Anna’dan dolandırıcı olarak değil, ADV kulübünün kurucusu, başarılı bir kadın girişimci olarak bahseder miydik? Anna gerçekten kredisini alsaydı tüm borçlarını öder miydi? Bu soruların yanıtları Anna’nın parlak ve ilginç düşüncelerinde saklı kalmaya devam edecek.


Bonus: Anna’nın hikayesi bu yıl, Inventing Anna dizisiyle Netflix’te yayına girdi. Anna, filmin hakları için Netflix’le 320 milyon dolarlık bir anlaşma yaptı. Bu paranın birçoğu kefaretine gitse de geriye kalan kısım Anna’ya verildi. Anna, şu anda özgür bir kadın olarak hayatını sürdürüyor. 

bottom of page